Karaciğerin hasar görerek sertleşmesi ve işlevini kaybetmesiyle oluşan kronik bir hastalıktır. Zirrhose-Krankheit genellikle alkol kullanımı ve hepatit virüsleri nedeniyle gelişir. Karaciğer dokusu zamanla nedbeleşir. Bu durum kan akışını bozar. Vücutta toksinler birikir. Karın şişebilir. Halsizlik ve kilo kaybı yaşanabilir. Erken teşhis önemlidir. Tedaviyle ilerlemesi yavaşlatılabilir. İleri evrede organ nakli gerekebilir.
Siroz Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Hastalar genellikle kendilerini sürekli yorgun ve halsiz hisseder. Bu durum karaciğerin görevlerini yeterince yapamaması nedeniyle vücudun enerji üretiminde sorun yaşamasından kaynaklanır. Karaciğer fonksiyonlarının bozulması sindirimi etkileyebilir. Bu durum iştahsızlığa ve zamanla belirgin kilo kaybına neden olur. Yemek yeme isteği azalabilir. Karaciğer sirozu ilerlediğinde karın boşluğunda sıvı birikmesi olur. Bu durum “asit” olarak adlandırılır ve karında belirgin şişkinliğe yol açar.
Karaciğer, kandaki bilirubin adlı maddeyi temizleyemez hale geldiğinde bu madde vücutta birikir. Sonuç olarak ciltte ve göz aklarında sarı bir renk oluşur. Bu belirti “sarılık” olarak bilinir. Safra tuzlarının cilt altında birikmesi nedeniyle ciltte yaygın ve rahatsız edici kaşıntılar meydana gelebilir. Bu durum, özellikle geceleri daha da artabilir. Sirozda karaciğerin kanın pıhtılaşmasını sağlayan maddeleri üretme yeteneği azalır. Bu da küçük travmalarda bile kolayca kanamaya yol açabilir. Burun ve diş eti kanamaları sık görülür. Karaciğerin protein üretiminde yetersiz kalması nedeniyle damarlardan dokulara sıvı sızar. Bu durum bacaklarda ve ayak bileklerinde ödem (şişlik) şeklinde kendini gösterir. Karaciğerin zararlı toksinleri temizleyememesi sonucunda bu maddeler beyne ulaşabilir. Unutkanlık, kafa karışıklığı, kişilik değişiklikleri hatta koma gibi ciddi belirtiler görülebilir.
Hormonal dengenin bozulması sonucu erkeklerde göğüslerde büyüme (jinekomasti), cinsel isteksizlik ve ereksiyon sorunları yaşanabilir. Avuç içlerinde belirgin kızarıklıklar oluşabilir. Bu durum sirozun karakteristik belirtilerinden biridir ve hormonel değişikliklerle ilişkilidir. Yüzde, boyunda veya göğüste örümcek ağına benzer küçük damar genişlemeleri oluşabilir. Bu belirtiler karaciğer hasarıyla ilişkili kan dolaşımı bozukluklarını gösterir. Zirrhose-Krankheit nedeniyle hastalarda sindirim sistemi de etkilenir. Sürekli mide bulantısı, şişkinlik hissi ve zaman zaman kusma şikayetleri görülebilir. Bu belirtiler hastalığın şiddetine ve evresine göre farklılık gösterebilir. Siroz genellikle sinsi ilerlediği için erken tanı büyük önem taşır. Şüpheli durumlarda bir gastroenteroloji uzmanına başvurulmalıdır.
Was verursacht Zirrhose?
Uzun süreli ve aşırı alkol tüketimi, karaciğer hücrelerine doğrudan zarar verir. Zamanla bu hasar fibrozis (skar dokusu oluşumu) geliştirerek siroza dönüşür. Alkolik siroz, özellikle Batı ülkelerinde en yaygın siroz nedenlerinden biridir. Hepatit B ve özellikle Hepatit C virüsü, yıllar boyunca karaciğerde kronik iltihaplanmaya neden olur. Bu iltihap, zamanla karaciğer dokusunu tahrip eder ve siroza yol açar. Hepatit C, dünya genelinde en sık siroz nedenlerinden biridir. Alkole bağlı olmayan yağlı karaciğer hastalığı (NAFLD) ve onun ilerlemiş formu olan NASH (non-alkolik steatohepatit), obezite, diyabet ve yüksek kolesterol gibi metabolik hastalıklarla ilişkilidir. Bu durum karaciğerde yağ birikimine, ardından iltihaplanma ve hasara yol açarak siroza neden olabilir.
Safra yollarını etkileyen primer biliyer kolanjit (PBC) ve primer sklerozan kolanjit (PSC) gibi hastalıklar, safra akışını engeller. Bu durum karaciğer dokusunda hasara ve sonunda siroza neden olabilir. Bu hastalıklar otoimmün kaynaklıdır ve genellikle ilerleyicidir. Bağışıklık sisteminin karaciğer hücrelerine saldırdığı bu hastalık, kronik iltihaplanmaya yol açar. Tedavi edilmediğinde karaciğerde fibrozis gelişir ve zamanla siroza dönüşebilir. Otoimmün hepatit genellikle genç kadınlarda daha sık görülür. Wilson hastalığı (vücutta bakır birikimi), hemokromatozis (demir birikimi), alfa-1 antitripsin eksikliği gibi bazı kalıtsal hastalıklar, karaciğerin normal işlevini bozar. Bu birikimler karaciğer hücrelerine zarar vererek siroz gelişimine neden olabilir. Bazı ilaçların veya toksik kimyasalların uzun süreli kullanımı karaciğeri hasarlayabilir.
Özellikle parasetamolün (ağrı kesici) yüksek dozlarda kullanımı, bazı antibiyotikler veya antifungal ilaçlar siroz gelişimini tetikleyebilir. Kalbin yeterli şekilde kan pompalayamaması, karaciğer damarlarında basınç artışına ve kan göllenmesine neden olabilir. Bu durum “konjestif hepatopati” olarak adlandırılır ve zamanla siroza yol açabilir. Bazı bölgelerde yaygın olan şistozomiyazis gibi parazit enfeksiyonları, karaciğerde iltihaplanma ve fibrozis oluşturabilir. Bu hastalıklar siroza yol açabilir, ancak özellikle gelişmekte olan ülkelerde daha sık görülür. Bazı hastalarda Zirrhose-Krankheit kesin nedeni bulunamaz. Bu durumda hastalık “kriptojenik siroz” olarak adlandırılır. Ancak bu vakaların bir kısmında, altta yatan nedenin yağlı karaciğer hastalığı ya da metabolik sendrom olduğu düşünülmektedir.
Siroz Hastalığı Teşhisi Nasıl Koyulur?
Doktor, hastanın geçmiş tıbbi öyküsünü ayrıntılı şekilde dinler. Hastada uzun süredir alkol kullanımı, hepatit B veya C öyküsü, otoimmün hastalıklar ya da ilaç kullanımı gibi karaciğeri etkileyen faktörlerin olup olmadığı sorgulanır. Doktor, karın bölgesini elle muayene ederek karaciğer büyümesi, dalak büyümesi, sarılık, karında sıvı birikimi (asit) veya örümcek ağına benzeyen damarlar gibi siroz belirtilerini kontrol eder. Sirozda karaciğerin işlevleri bozulduğu için çeşitli kan testleri yapılır. Bu testlerde karaciğer enzimleri, bilirubin, albümin, protrombin zamanı gibi değerler incelenir. Ayrıca tam kan sayımı, pıhtılaşma testleri ve bazı viral hepatit testleri de istenir. Ultrason cihazı ile karaciğerin yapısı görüntülenir.
Karaciğerin küçülüp küçülmediği, düzensiz kenarlar, doku yapısı, karın içinde sıvı birikimi gibi siroza özgü bulgular araştırılır. Elastografi, karaciğerin sertliğini ölçen özel bir ultrason yöntemidir. Sirozda karaciğer sertleştiği için bu test, siroz olup olmadığını ve ne kadar ilerlediğini belirlemede yardımcıdır. MR veya BT yöntemleri, karaciğerdeki tümör oluşumlarını, damar tıkanıklıklarını veya yapısal bozulmaları detaylı şekilde gösterir. Siroza bağlı komplikasyonlar da bu testlerle tespit edilebilir. Kesin tanı için nadiren de olsa karaciğerden küçük bir doku örneği alınarak mikroskop altında incelenebilir.
Karaciğerin ne kadar hasar gördüğü ve sirozun evresi biyopsi ile netleştirilebilir. Siroz hastalarında yemek borusunda varis oluşumu yaygındır. Bu nedenle endoskopi ile yemek borusu incelenir ve kanama riski değerlendirilir. Eğer karın içinde sıvı birikmişse, bu sıvıdan örnek alınarak enfeksiyon veya diğer Zirrhose-Krankheit komplikasyonları araştırılır. Siroz tanısı, bu yöntemlerin birlikte değerlendirilmesi ile konur. Özellikle erken evrelerde belirtiler çok hafif olabileceği için, risk altındaki kişilerin düzenli olarak doktora başvurması büyük önem taşır.
Siroz Hastalığı Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Siroza yol açan asıl hastalığın tedavi edilmesi gerekir. Alkol kaynaklı siroz hastalığı varsa alkol tamamen bırakılmalıdır. Alkolün bırakılması, karaciğerin daha fazla hasar görmesini önler. Hepatit B veya C kaynaklı sirozda antiviral ilaçlar kullanılarak virüs baskılanabilir. Bu sayede sirozun ilerlemesi yavaşlatılabilir. Yağlı karaciğer hastalığı gibi metabolik nedenlerde kilo kontrolü, diyabet tedavisi ve kolesterol düzeylerinin düzenlenmesi önemlidir.
Karaciğerin işlevlerini desteklemek ve komplikasyonları önlemek amacıyla çeşitli ilaçlar kullanılabilir. İdrar söktürücüler, vücutta sıvı birikimini azaltmak için kullanılır. Laktüloz, karaciğer yetersizliği nedeniyle ortaya çıkan hepatik ensefalopatiyi önlemek amacıyla bağırsakları çalıştırır ve toksinleri atar. Beta blokerler, varis kanamalarını önlemek için tansiyonu düşürür. Antibiyotikler, enfeksiyon riskine karşı koruma sağlar. Siroz hastaları için özel bir beslenme planı gereklidir. Vücutta sıvı birikimini önlemek için tuz tüketimi azaltılmalıdır. Ensefalopati riski olan hastalarda protein kısıtlanabilir. Ancak kas kaybı olmaması için dengeli bir şekilde alınmalıdır. Özellikle B vitamini, A, D, E, K vitaminleri ve çinko gibi eksikliği sık görülen vitamin ve mineraller desteklenmelidir.
Siroz, birçok ciddi komplikasyona yol açabilir. Bunların tedavisi de genel tedavi planının bir parçasıdır. Diüretik tedavi, tuz kısıtlaması ve gerektiğinde karından sıvı boşaltımı (parasentez) uygulanır. Endoskopik tedavi veya TIPS gibi yöntemlerle kontrol edilir. Diyet değişiklikleri ve ilaçlarla toksinler azaltılır. Tarama yapılır, erken saptanırsa cerrahi ya da radyolojik tedaviler uygulanabilir. Karaciğer nakli, ileri evre siroz hastalarında tek kalıcı tedavi seçeneğidir. Karaciğer tamamen iflas ettiğinde veya sık sık ciddi komplikasyonlar yaşandığında karaciğer nakli gündeme gelir.
Uygun donör bulunduğunda hasta nakil listesine alınarak ameliyat planlanır. Başarılı bir nakil sonrasında hasta sağlıklı bir yaşam sürdürebilir ancak ömür boyu bağışıklık baskılayıcı ilaç kullanması gerekir. Hastalıkla mücadelede kişinin günlük yaşamında bazı değişiklikler yapması çok önemlidir. Alkol ve sigara tamamen bırakılmalıdır. Egzersiz önerilir, ancak karaciğer hasarı olan kişiler için ağır egzersizden kaçınılmalıdır. Düzenli doktor kontrolleri, Zirrhose-Krankheit ilerlemesini takip etmek için hayati öneme sahiptir.